anaokulu-kucukcemece-kres-tatli-cocuklar-logo

Momo, Granny (korkunç büyükanne’nin evi) ve diğer birçok sosyal medya oyunları çocukların, duygusal-sosyal-bilişsel gelişimlerini olumsuz yönde etkilemeye devam ediyor.

Tehlikenin farkında mısınız?

Çocukların şiddet duygularını uyandıran ve bazı oyunların da çocukları intihar etmeye kadar sürüklediğini duymaktayız. Mavi balina oyunu olarak bilinen oyunun 124 çocuğun intihar etmesine neden olduğu bilinmektedir. Mavi balina oyunu ile benzerlik gösteren Momo oyununda da benzer ilerlemeler göstererek çocuğu intihar etmeye sürüklediği söylenmekte. Malesef bu tarz oyunlar çocuklar arasında virüs gibi hızla yayılmaktadır.

Momo Oyunu

Bu tarz oyunları oynayan ya da videolarını izleyen çocuklarda, takıntı boyutunda korkuların ortaya çıktığını görmekteyiz. Odada yalnız kalamama, evlerine yabancı birinin girip ailesine ve kendisine zarar vereceğini düşünme, duvarlardan korkunç birinin yüzünün belirdiğini anlatma, etraftan sesler gelip gelmediğini ailelerine sormak gibi belli başlı korkuların olduğunu duymaktayız.

Aileler neler yapmalı?

Öncelikle çocuklarınıza bu oyunları anlatan arkadaşlarına, bu oyunları oynamanın doğru olmadığını söyleyebilmelerini öğretin. Oyunlardaki kişilerin gerçek insanlar olmadıklarını ve onlardan gerçek bir zararın gelmeyeceğini söyleyin. Korkusu devam ederse onun yanında olduğunuzu ve onu koruyacağınızı söyleyin.

Denetim

İlkokul çağındaki çocuklarınıza, dışarda ve sanal ortamda tanımadığı kişilere adını, adresini ve telefon numarasını kesinlikle vermemesi gerektiğini söyleyin. İnternet ortamında bilmedikleri linkleri tıklamamaları gerektiğini söyleyin. Çocuklarınızın girdiği siteleri ve sosyal ortam oyunlarını kontrol edin / denetleyin.

Anaokulu yani okul öncesi yaş dönemindeki çocuklarınıza telefon vermeyin. İlle de telefon ya da tablet verecekseniz de sizin, daha önce izlediğiniz ve seçtiğiniz çizgi filmleri izlemelerini ve seçtiğiniz oyunları oynamalarını sağlayın.

Google, YouTube’daki arama motorundaki ‘’sesli arama’’ seçeneğini gizlilik ayarlarından kapatın. Okuma yazma bilmeyen çocuklar ismini duydukları oyun ve videolara bu şekilde ulaşmaktalar.

İlişki

Çocuklarınızla koşulsuz sevgiye dayalı ilişki kurun ki başına bir şey geldiğinde ya da sanal ortamda bir tehdit aldığında ve girmemesi gereken sitelere girdiğinde bunu gelip ilk size söyleyebilsin. Sizden korkmamasını sağlayın ki bu karanlık oyunların içinde kaybolup gitmesin.

Ebeveyn-çocuk ilişkisinin arkadaşlık ilişkisinden farklı olması gerektiği düşüncesindeyim; çocuğunuzun, sizin sözünüzü dinlemesi için belli bir ağırlığınız olmalı. Onu korkutmak ya da tehdit etmekten kaçının.

Çocuklarınızın sanal ortamda geçirdikleri vakti sizinle geçirmelerini sağlayın. Birlikte dışarda vakit geçirmeye daha çok zaman ayırın. Onlarla, onların dilini konuşun; ‘’oğlum / kızım, şu oynadığın oyunu bana da öğretir misin? Ben senin kadar iyi anlayamıyorum şu cihazı / aleti. Aaaa bu şarkı bizim zamanımızda yoktu, ne kadar güzel bir şarkıymış, senin de sevebileceğini düşündüğüm bir film buldum hadi gel birlikte sinema saati yapalım’’ deyin.

Boş zamanlarını, sevebileceği spor ve müzik aktiviteleri ile doldurun. Sadece benim çocuğum izlemesin yeter demeyin. Çocuğunuzun yakın iletişim kurduğu arkadaşlarının aileleriyle tanışın, okuldaki öğretmenleriyle görüşün. Unutmayın ki bu tarz oyun ve videolar bulaşıcıdır. Çocuklarınızın bilgisayar, tablet ve telefon başında kendi hallerine kaldıklarında onları nasıl tehlikeler bekliyor bilemezsiniz. Burada yanı başımda dersiniz ama ruhunun karanlık odalarında kaybolur haberiniz bile olmaz. Onların ruhlarını korumak biz ebeveynlerin sorumluluğunda.

Psikolog Özlem TURAN

Aşağıda konu ile ilgili Amerikan Forbes Dergisinde yer alan İngilizce makaleyi de okuyabilirsiniz:

https://www.forbes.com/sites/andyrobertson/2019/02/27/dont-panic-what-parents-really-need-to-know-about-momo-challenge/#66c7cbd43a4b