anaokulu-kucukcemece-kres-tatli-cocuklar-logo

Ana-baba ve çocuklar arasındaki anlaşmazlıklar her zaman olduğu gibi bugün de bir çok ailede sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.

Peki bu sorunların temel nedenleri nelerdir? Ana baba çocuk ilişkilerini etkileyen temel faktörler nelerdir? Bir iletişimi engelleyen en büyük etkenlerden biri iletişim kurma tarzımızdır. Neyi nasıl ve hangi tarzda söylediğimiz karşımızdakinin verdiğimiz mesajı doğru alıp almamasını doğrudan etkiliyor. Doğru iletişim kurma becerisi sayesinde her bir ana baba, çocuğu ile düzgün ilişki kurabilir.

Örneğin, çoğu durumda, ana-baba çocuklarına “bizim zamanımızda” ile başlayan cümlelerle başvururlar. Tabii ki, burada ebeveynin amacı çocuklarında antipati oluşturmak değil, aksine onlarla deneyimlerini paylaşmaktır. Fakat bu cümlelerden çoğundan çocuklar hoşlanmıyor, bunu olumsuz bir durum olarak değerlendiriyorlar.

“Bizim zamanımızda” ifadesi sadece doğru zamanda ve doğru ifadelerle kullanıldığı zaman faydalı olabilir. Fakat çoğu ana-baba bu cümleyi yanlış zamanda ve yanlış şekilde dile getiriyorlar.

Unutmayalım ki, ilişkilerin gergin olduğu zamanlar tavsiye vermek veya hayat dersi geçmek için doğru zaman değildir. Böyle durumlarda sadece çocuğu anlamaya gayret etmeli ve ona kendini ifade etmesi için sorular vermeliyiz. Çocuğunuzu dinledikten ve onu anladıktan sonra o da yaşam deneyimlerinizi ve tavsiyelerinizi dinlemeye ve sonuç çıkarmaya hazır olacaktır.

Diğer bir örnek anne-kız ilişkilerine getirilebilir. Örneğin, bütün gün çalışan ve eve yorgun gelen anne, kızına “Kalk bana yardımcı ol, hiçbir işe yaramıyorsun” demek yerine “Bütün gün çalışıp yoruldum kızım, bana yardım edebilir misin? diye hitap ederse ne anne yersiz sinirlenir, ne de kızının gururu incinir.

Değer

Çocukları sohbet edebileceğiniz bir insan olarak görmediğiniz, onlarla iletişim kurmadığınız sürece onlarla aranızda başarılı ebeveyn – çocuk tutumundan söz edilmesi mümkün değildir. Çocuklar iki yaşlarında bile onlara dikkat göstermenizi, onları ciddiye almanızı, kısaca onları “adam yerine koymanızı” beklerler.

“Çocuğum beni anlamıyor” diyen ebeveynin çocuklarının da “ebeveynlerim beni anlamıyor” dedikleri defalarca tecrübe edilmiştir. Yani sorun çocuğunuzun sizi anlamaması değil, sizin karşılıklı anlaşamamanız ve düzgün iletişim kurmayı başaramamanızdır.

“Sen bilmezsin biz neler gördük neler geçirdik”, “bizim tırnağımızın bildiğini senin aklın bile bilmez” gibi ifadeler tarzında çocuğa yaklaşılırsa bu, çocuğu ciddiye almadığımızı, onların düşüncelerine önem vermediğinizi gösterir. Düşüncelerimizden ve hayat tecrübelerimizden emin olsak bile, çocuklarımızı sonuna kadar dinlemeyi ve onlara saygı duymayı bilmeliyiz.

Özellikle de ergenlik dönemlerinde çocuklar daha da duygusal ve agresif olurlar. Böyle zamanlarda en önemli mesele düşük ses tonu ile konuşmak ve empati kurmaktır. “Sen olsan nasıl yapardın” diye çocuklarınızın düşünce ve isteklerin öğrenebilir ve onlarla empati kurarak ilişkilerinizde başarı kazanabilirsiniz.

Bazen çocuklarımız bizim yanımızda yapmadıklarını başka yerlerde, özellikle de misafir gittiğimiz yerlerde yaparlar. Bunun nedeni konuk gittiğimiz yerde çocuğumuza evdekinden farklı yaklaşmamız ve çocuğumuzun bunu bilmesidir. Çocuk o zaman,  “misafir geldik, zaten ne yaparsam tembihlenmeyeceğim” diye düşünür. Tabii ki, çok zaman gittiğimiz yerlerde özellikle de büyüklerin karşısında çocuğumuzu tembih etmek doğru olmaz. Fakat çocuklarımızla başkalarının yanında bakışlarımızla anlaşmak daha işlevsel olabilir.

Yöntem

Çocuklar yanlış bir hareket yaptıkları zaman ana babası çoğu durumda onlara bağırıp şiddet kullanıyorlar. Fiziksel şiddet fikir olarak günümüzde kabul edilmese de birçok ailelerde hala görülmektedir. Ailelerin fiziksel şiddete baş vurmasının temel sebepleri şunlardır:

  • Başka Yöntem Bilmemek
  • En Kolay ve Bilinen Yöntem

Birçok aile ise fiziksel şiddetten çok manevi (psikolojik) şiddete yönelirler. Fiziksel şiddetin yanlışlığı bilinse de manevi şiddetin yanlış olabileceği çok zaman akla da gelmiyor. Manevi şiddete örnekler şunlardır:

  • Hakaret etmek
  • Suçlu çıkarmak
  • Dile düşürmek

Çocuklar bazen yanlış hareketler yapabilirler. Veliler mümkün olduğunca sabırlı olmalı ve onlara yanlışlarını izah etmelidirler. Çocuklar düzgün hareket etmedikleri zaman ebeveynler onların davranışlarını, doğruları öğrenmeleri için bir fırsat olarak görmelidirler. Ana-baba, bu gibi durumlarda sabır gösterip çocuklarına anlayışlı davranırlarsa çocuklar hem doğruları öğrenir, hem de hayatta daha güçlü adımlarla ilerlerler.

Çoğu ana-baba ise çocukları yanlış hareket ettiği zaman onların yanlışlarını yüzlerine vuruyor, suçlu çıkarır ve eleştiriyorlar. Hatta bazı veliler düşüncesizlik edip bu davranışlarını başkalarının önünde sergilerler. Tabii ki bu da çocuk – ana – baba arasındaki uçurumu daha da derinleştiriyor. Çocuklara asla tehdit ile yaklaşılmamalıdır, başkalarının yanında ise kesinlikle yapılmamalıdır.

Birçok ana-baba çocuklarındaki kusurları onları alay ederek ortadan kaldırmaya çalışırlar. Tırnaklarını yiyen ve altını ıslatan çocukların bu davranışların dile düşürmek onlara manevi şiddet uygulamaktır ki, bu da kabul edilemez bir durumdur.

Birçok insan ana – baba olurken ebeveynlik hakkında hiçbir bilgiye sahip olmazlar. Dolayısıyla çocuklarına zamanında kendi anne babalarının onlarla davrandığı gibi davranırlar. Fakat iyi anne ve babalar çocuk psikolojisini araştırır ve kendilerini bu alanda geliştirirler.

Derleme