Bireyler için karı koca olmaktan daha önemli bir hal var ise o da anne baba olmaktır.

Öyle ki Türkiye’de aslında biten, fakat çocuk var olduğu için devam eden evliliklere sıkça şahidizdir. Çocuklarımız bizim için bu kadar kıymetli iken, onları annesiz ya da babasız bırakmak istemez iken ıskaladığımız gerçekler vardır. Anne baba samimi bir ritim tutturamadı ise çocuk bunu “biraradalık” olarak algılamaz. Özellikle 0-6 yaş gurubunun en hassas olduğu konu güvendir ve sizin evdeki ritminiz tutmuyor ise gönderdiğiniz okul bıraktığınız dadı ya da ebeveynler  istediği kadar başarılı olsun çocuk sizden uzakta kaygılıdır.

Karı koca olmak, yaşam paylaşmak tartışmayı yanında getirir. Eğer tartışma hiç olmuyor ise bu da bir soruna işarettir. Sürekli bir taraf alttan alıyordur ve yine ortada gerçek bir birliktelik yoktur. Burada en önemli nokta tartışmanın biçimidir. Biz anne babalar tartışır iken sürekli mekana ve zamana dikkat edemeyebiliriz. Bazen çocuğumuz yanımızda olabilir. Çocuğumuzun yanında tartışma biçimimiz ise onun gelişimini doğrudan etkiler ve adeta bizim tartışma biçimimizi kopyalar.

Anne baba tartışmasına her çocuk farklı tepkiler verir. Örneğin biri korkar ve ağlar. Bana göre bu kolay halledebileceğiniz en masum tepkidir. Sarılırsınız, konuyu dağıtırsınız vs… Ama çocuk vardır sizi hiç duymuyormuş gibi davranır. Şarkılar söyler hiç dalmadığı kadar oyuna dalar farketmezsiniz bile çocuğunuzu… İşte o çocuğa neler olduğunu bilmeniz gerçekten güçtür. Çünkü muhtemelen deformasyonunuzun farkında bile değilsinizdir…

Çözüm; çocuğunuz yanınızda olsun ya da olmasın hayatı paylaştığınız insana tartışma adı altında hakaret etmenin fiziksel ya da ruhsal şiddette bulunmanın evdeki herkes açısından rahatsızlık verici olduğunu kabul etmektir. Ortada hakaret ve şiddet olmadıktan sonra öfkelenmenin sevinmek kadar doğal olduğu aynı fikirde olmamanın yeni fikirler doğuracağı çocuklara bir şekilde anlatılabilir. Hatta anlatılmaya da gerek kalmaz çocuk bunu sizden kopyalar.

Nazan AKPOLAT

Comments are closed