anaokulu-kucukcemece-kres-tatli-cocuklar-logo
Girişimci Çocuk

Kolay kolay hiçbir aile “çocuğunuzun girişimci olmasını, öncü olmasını, yönetici olmasını, lider olmasını ister misiniz? ” sorularına cevap olarak “hayır” demez. Hatta tam tersi çocuk yanındayken çocuğunu anlatır bol bol. Tam da liderlik özelliklerine sahip olduğunu söyler. Çocuk çekimser kaldıysa ortamda “siz bakmayın onun böyle durduğuna o ne fenadır ooo” der durur. Hepimiz yapmadık mı böyle şeyler. Çocuğumuz adına cevaplar verdik. Çocuğumuz adına karar verdik. Hadi dedik hadi… Göster kendini… Giydirdik kuşandırdık ruhunu da kendisini de yarıştırdık kıyasladık… Mecbur ettik. Bazen sırf onu sevelim diye mecbur kaldı çocuk fıtratına ters hareket etmeye. Peki girişimci çocuk yetiştirmek mümkün mü? Aslında evet çocuğu girişken ve girişimci olmaya yönelik yetiştirmek mümkün? Ama bunu yapabilmek için önce bizim değişmemiz gerekir. Nasıl mı?

Çocuğunuz yap-boz parçasını kaybetti. Hemen onun adına masa altlarına koltuk altlarına bakıyorsanız, çocuk bunun adına bir çaba harcamıyor ise ve sadece yapbozunu yapıp bırakıyorsa, çok hızlı yapabilir ama kriz anlarını çözme yetisi gelişmez mesela… Okuldan bir oyunu kaybetmiş ve üzgün gelen çocuğunuza bilinenin aksine her zaman “önemli değil” diyip evdeki bütün oyunları onun yenmesini sağlayarak onu mutlu etmek girişimci yapmaz… Bazen de neden kaybettiğini tartışın. Fikrini sorun. Biraz daha hızlı olmasını söyleyin. O kadar da pamuk ipliğine bağlı değil çocukların ruhu. Gelişme değişmeye hazır küçük insanlardan bahsediyoruz.

Bizler genelde kendi hayatlarımız ve kırılganlıklarımız ile değerlendirdiğimiz için çocukları ya gereksiz altı boş bir özgüven yüklüyoruz ya da sürekli pamuklara sarıyoruz. Sorun onlara fırsat verilmesinde. Özellikle başkalarının yanında bol bol açıklarını kapatırız ya da sözlerini keseriz çocuklarımızın. Amacımız çocuğumuzu olduğundan farklı göstermek değil biliyorum? Bazen amacımız sadece başkalarının görmedikleri özelliklerden de bahsetmek… Ama bırakalım başkalarını… Kendinizden saatlerce bahsedebilirsiniz buna hakkınız var. Ama başka birisinden, sırf sizden küçük ve sizden olma diye bu kadar bahsetmek onun için çok yıpratıcı. Direk olarak onay almaya, kabul görmeye yönelik büyüyen bir çocuğun da ileride girişimci olması çok zor. Sadece beğenilme adına yapılan her şey harekete geçmeyi engeller, cesaret kırıcıdır.

Girişimci kimdir?

Risk alandır… Çoğu zaman herkesten önce doğru ve hızlı karar alandır. Kararını doğru zamanda onay beklemeden söyleyendir. Kaybettiğinde bununla kendisi başedendir. Zorluklara karşı direnci olandır. Kendi işini görendir. Topluluk içinde görünmeyeceği bir yere saklanan değil göz önüne çıkandır. Peki bütün açıklarını kapatmaya çalıştığımız,”kendi olma” fırsatı vermediğimiz, biraz dizi morardı diye nazlandırdığımız, yemedi diye yedirdiğimiz, yenildiğini kabul etmediğinde tamam sen yenilmedin dediğimiz çocuğumuzun girişimci olması mümkün mü? Ya da çocuğumuz girişimci ve girişken olmak zorunda mı? Ölesiye mutluluğu istenip, bütün şartların mutsuz olsunlar diye koşullandırıldığı canlıdır çocuklar bence. Ve bu devirde anne baba olmaktan zor olan birşey varsa o da çocukluğu elinden hunharca çalınan çocuk olmaktır.

Nazan Akpolat