anaokulu-kucukcemece-kres-tatli-cocuklar-logo

Öğretmenlerimizin elinde sihirli değnek yok

Özellikle ilkokula başlayacak olan çocuğunuz var ise hemen iyi bir okul seçmeye çalışırsınız. Tabii iyi bir okul yetmez, o okulun en iyi öğretmenini isteriz. Öğretmen hangi veliye göre iyi ya da kötü bilemeyiz ama dururuz o okulun önünde bir muhabir edasında… Gerçekten bir çocuğun geleceği için öğretmeni çok önemlidir ama unutulmamalıdır ki hiç bir öğretmenin elinde de sihirli değnek yoktur.

Siz altı yaşına kadar biricik evladınızı hiç üzmediniz, o mutlu olsun diye elinizden geleni yaptınız, beş yaşında bile pamuklar içine sardınız, bazen bunaldınız dün izin verdiğiniz bir duruma bugün ani yasaklar koydunuz ve büyük gün geldi çocuğunuz okullu oldu… Başladınız büyük büyük konuşmaya; “öğretmen dediğin çok ödev vermemeli”, “öğretmen dediğin iyi öğrenci kötü öğrenci ayırmamalı”, “bu nasıl öğretmen çocuklara hiç söz geçiremiyor” vb… Düşünün önünüzde ortalama otuz çocuk var.

Otuz çocuk demek otuz farklı kişilik, otuz farklı aile, otuz farklı kültür demektir. Öğretmenin en idealist olanı bile bu otuz karakteri aynı anda hayallerinizdeki gibi başarılı yapamaz. Siz altı yaşına kadar çocuğunuzdan bir bardak su bile istemediyseniz, çocuğunuzun bir dudak büzüşüne her istediğini aldıysanız, çocuğunuza yaşamın gerçeklerini hiç hissettirmediyseniz öğretmeninden elinde sihirli değnek varmışçasına çocuğunuzdan birden bire aklı başında tertipli dikkatli bir çocuk yaratmasını bekleyemezsiniz.

Çocuğunuz için ne nasıl olmalı?

Çocuk altı yaşına kadar kendi özgürlüğünün başkasına zarar vermemesi gerektiğini ve sorumluluk almanın ne demek olduğunu hissetmelidir. Çoğu zaman bütün bunları sizi taklit ederek öğrenir. En beni hiç dinlemiyor dediğiniz kriz anlarında bile sizi izleyen çocuğunuz yaşamı ilk önce sizden öğrenir. Bu aşamada kendinizi yalnız ve yetersiz hissediyorsanız mutlaka bir okul öncesi eğitim kurumundan destek almalısınız. İşte bu aşamada ilkokula kadar belli bir yol almanızda size yardım edecek kurum sadece bir bakımevi değil bütün bunların bilincinde çalışan ciddi bir kurum olmalıdır. Amaç siz çalışırken çocuğa birilerinin göz kulak olması değil aynı zamanda yaşama hazırlaması olmalıdır.

Öğretmenlerimiz kıymetli, işini isteyerek yapan öğretmenlerimiz çok daha kıymetli, fakat bir çocuğun başarı hikayesini dinlerken çoğu zaman arkasında öğretmeni kadar bunun için çabalayan ortam hazırlayan aileler görürsünüz. Biz anne babalar öğretmen olmayabiliriz ama öğretmenlerin en önemli yardımcılarıyız. Bir öğretmeni eleştirirken ya da ondan beklentilerimizi sıralarken bugüne kadar çocuğumuza ne öğrettiğimizi göz önünde bulundurmamız gerekir.

Nazan Akpolat

Comments are closed