anaokulu-kucukcemece-kres-tatli-cocuklar-logo

“Ortam değişkenliği, karakter değişkenliği çocuklarda yaş krizini yaratan esas faktörlerdendir. Kriz, sınır bittiği an ortaya çıkar.”

Psikologlara göre, insanın çeşitli yaş döneminde aldığı travmalar, ailenin verdiği terbiye yöntemi, bu yaş döneminde insanın geçirmiş olduğu his ve heyecanlar, psikolojik gerilimler ve diğer nedenler kendini yetişkin yaş döneminde kriz olarak göstermektedir.

Çocuğun doğum anını ilk kriz sanan Bulgar psikolog L. Pernu, çocuğun krizi doğduğu zor dakikalardan itibaren başlar. Bebek, 20 kilograma denk itici baskıyla 37 o C sıcaklığı olan sıcak su ortamından hava ortamına atılıyor. Bu da yerçekimsizlik durumunda ve havanın 8 o C sıcaklığın 200 o C olduğu astronotun durumuna benziyor ve o, bu durumda en zor şekilde solunum yapmaya mecbur kalarak hayata tutunuyor. İşte bu fiziki kriz daha hayatın ilk dakikalarında başlar. Yeni doğan çocuğa annenin ve babanın ilgisi sevgisi arttıkça bebekte güven duygusu oluşur. Fiziksel ihtiyaçları düzgün karşılandıkça bebek de büyüyor. Muhabbet ve bakım ile bu krizden çıkarlar ve yaşama uyum sağlarlar.

Sonra çocuklarda bağımsızlık eğilimi güçlendiği zaman 3 yaş krizi başlar. Ego oluşur. Çocuk bu ego ile nasıl davranacağını bilmez. “Ben, ben, kendim yapacağım” gibi ifadeleri artar. O zaman biz yetişkinler çocukla düzgün cümleler seçip düzgün iletişim kurmalıyız. “Olmaz” lar çok ise çocuklar kaprisini artırır, genellikle kendini yere atar, ağlar, bağırır.

Her işletme, anaokulu ve grupta olduğu gibi her ailenin de kuralı olmalıdır. Aile üyeleri bir gün eğlenceli şekilde kendi evinin kurallarını belirler ve bunu tüm aile birlikte takip etmeye başlar. Her kuralın mutlaka büyük değil, küçük hediyesi de olmalıdır.

“Olmaz” demek için acele edilmez. Bazen çocuklar haklı olurlar, ama ebeveyn inatla ona “olmaz” der. Neden olmaz? Bir kez “olur” bir kez “olmaz” diyen anneler var. Ebeveyn öncelikle kendisi tespit etmeli ki, “olmazlar” nedir ve neden olmaz? Ayrıca çocuklara negatif, “ma-ma” ile, yapma ile olan cümleler kurulmamalıdır. Bunun yerine alternatif vermek gerekir. “Telefonla oynamaktansa, belki kitap okuyalım. Sen biliyorsun senin yaşındaki çocuklar çizgi filme 15 dakika bakmalıdır. Bizim 15 dakika bitti, canım. Senin için ilginç bir oyun buldum gel birlikte oynayalım “gibi cümleler kullanılmalıdır. Çocuk o zaman sevinerek gelecek ve size katılacak.

İlk kriz dönemi aynı zamanda çocuğun anaokulu dönemine rastlar. Anaokulları bu konuda nasıl bir rol oynuyorlar?

– Anaokulunda üç yaş krizi eve nispeten hafif geçiyor. Öncelikle, çocukların kaprisleri ebeveynlerini gördükleri zaman daha çok ortaya çıkar. Öğretmen nasıl davranacağını doğru bilirse, bu çok güzel olur, ama istenilen anda 3-4 yaş grubunda diğer gruplara kıyasla, düzensizlik, kurallara uymama halleri oluşabilir.

“Üç yaşında kriz dönemi” ni normal geçirmeyen çocuklar gelecek aşamalarda hangi sorunlarla karşılaşırlar?

– İletişim sorunu ortaya çıkar. Kaprisler maalesef alışkanlık halini alır. Bazen fikir vermişseniz, büyük çocuğa “bebek gibi davranıyorsun” denir. Bu, üç yaş krizini iyi geçirmemekle ilişkilidir.

Çok koruyucu ailelerde büyüyen, düştüğünde sık kaldırılan, terlediğinde hemen alt giysisi değiştirilen çocuğun her anını kontrol eden ailelerde çocuklar daha sonra daha fazla sinir krizi geçirirler. Aynı zamanda otoriter ailelerde yetişen çocuklar da cezadan korktukları için, bu kriz tam yaşanmıyor ve onlarda bu krizin belli izleri kalır. Demokratik aileler kural tasarlar, kuralları kendileri de takip ettikleri zaman, ceza yerine ödül verildiğinde, tabii ki, kriz hafif şekilde atlatılır.

Çocukların geçirdiği bir sonraki kriz ise 6-7 yaşlarda olur. Bu krizin temel belirtileri nelerdir?

6-7 yaşlarında çocuklar yeni bir ortama yelken açar. Anaokulu, okul öncesi dönem bitiyor. Evde, çevrede, toplumda herkes ona büyük gibi davranır. “Sen artık büyüksün”, “Sen artık okula başladın” diyerek çocukta korku yaratıyor. Oyun ve oyuncak döneminin tamamen bittiğini zanneden çocuklar üzülür. Sabah erkenden uyanmak onu yorar. Her gün eve verilen ödevler, dersler, tanımadığı okul ortamı, öğretmenler yeni kriz yaratır.

Ebeveynlerin bu kriz sırasında yaşadığı en büyük sorun ne olur?

Ebeveynler çocuklarına ev ödevlerini yapmakta yardım etmeye zorlanıyor. Ebeveyn çocukla ders sırasında sabırsız davrandığı, çocuğun da onu hocası olarak kabul etmediği için sorunlar ortaya çıkar. Çocuğa derslerini özgürce yerine getirme alışkanlığı verilmeli. Böylece çocukta, okulda yaşadıklarının etkisi daha az olur. Bu yaşta çocuklar arkadaşlarının sözlerine büyük önem verir, onların hareketini tekrarlar. Eve yeni alışkanlıklar getirirler.

Çocukların ilkokula hazırlık döneminde anaokuluna ne gibi görevler düşüyor?

Anaokulu okul dönemi düzgün olmalıdır. Çocuk 3-4, 4-5, 5-6 yaşın standartlarına uygun, aşama aşama her şeyi anlayarak öğrenmelidir. Anaokulunda tuvalet alışkanlığından başlayarak, doğru gün ve uyku moduna adapte olur. Çocuklar bağımsızlığa alışır, öğrenmek  oldukları bilgilerin yüzde 70’ini yedi yaşına kadar tam öğrenirler. Öğrenme becerisi okul öncesi dönemde gelişir. Anaokulunun çocuğun hayatında önemli bir rolü de onların bakış açısı kazanmasını sağlamaktır. Paylaşmayı öğrenir, sosyalleşir, arkadaşları ile beraber oynamayı öğrenir, dost kazanır ve en önemlisi de her çocuk birbirinin özelliklerine uygun davranmayı öğrenir. Bu da okulda ona yardımcı olur.

Peki bu aşamada okul yönetimi neler yapmalıdır?

Bu süreçte ilköğretim sınıfları için eğlence ve dinlenme odaları ayırmalıdır. Çocukların okula, yeni öğretmen, yeni arkadaşlara uyum sağlaması için koşullar oluşturulmalıdır. Ciddi ders moduna geçiş hafif olmalıdır.

 

Derleme

Comments are closed