anaokulu-kucukcemece-kres-tatli-cocuklar-logo

İlkokula Başlarken

Anne babaların en büyük kaygılarından biridir o küçücük çocuklarının ilkokula başlaması.

Anne çocuğunu sütten keserken kaygılıdır, odasını ayırırken kaygılıdır, ilk kreş günü kaygılıdır… Anne aslında çocuğuna çocuğun anneye olan bağımlılığından daha çok bağlıdır çoğu zaman. Ülkemizin aileye bakış açısı birlik beraberlik üzerine kuruludur ve bunun faydalarını çokça görürüz. Ama çocuk yetiştirirken bu birlik beraberlik anlayışındaki doz aşımı çocuğun kaygılarının artmasına sebep olacaktır. Çocuk keşfederek öğrenmeye planlanmıştır. Biz ona ne kadar çok açıklama yaparsak o kadar kafası karışacaktır.

Çocuğun ilkokula başlamasının oda ayırmakla çok büyük bir farkı yok aslına bakarsanız. Çocuk yeni bir dünya tanıyacak bunun için önce endişeleri olacak ve o çocuk olduğu için endişelerini düzgün ifade edemeyecek ve belki krizleri olacak. Doğru bir okul ayrıca öğretmen seçtiyseniz bu endişeleri zamanla kaybolacak.

Burada mühim olan aslında “çocuk mu endişeli yoksa siz mi endişelisiniz” bundan emin olmak. Siz okuldan ya da öğretmenden emin değilseniz siz kendi eğitiminizdeki hataların çocuğun da başına geleceği kaygısı ile sürekli kendi hayatınız üzerinden çocuğa bakıyorsanız çocuğun okula alışma süresi daha da artacaktır. Her alışma döneminde olduğu gibi ilkokula alışma döneminde de sizi ne kadar sakin görürse o kadar daha az kaygılı olacaktır.

Çocuk okul hakkında soru sormadığı sürece açıklamalar yapılmamalı. Çocuk ağlasa ve isteksiz olsa da sakin güler yüzlü olunmalı. Okula gitme günü gelmeden önce okul ve bahçesi gezdirilmeli. Derslerinin ne kadar iyi olup olmayacağını düşünmektense ilk önce huzuru düşünülürse her şey daha planlı ve olması gerektiği gibi ilerleyecektir. Unutulmaması gereken onların bizden bağımsız birer birey oldukları kendi kaderlerini yaşayacakları ve ancak kendi istedikleri işlerle meşgul olurlarsa mutlu olacaklarıdır.

Nazan Akpolat