anaokulu-kucukcemece-kres-tatli-cocuklar-logo

Çocuğa Ölümü Anlatmak   

Eskiden çocukların da yetişkinler gibi bir yas tepkisi içine girdikleri düşünülmezdi. Çok uzak bir tarih olmasa da artık günümüzde de çocukların da kayıp / ölüm karşısında mizaç yapılarına göre tepkiler verdikleri kabul edilmektedir. Bu durumlarda aileler çocuklarına nasıl yaklaşım göstermeleri gerektiğini ve onları çok etkilemeden bu süreci onlara nasıl anlatacaklarını düşünmektedirler.

Çocuklarda Ölüm Kavramı

Çocuklar Ölümü Nasıl Tanımlar?

Çocuklar gelişim yaş dönemlerine göre ölüm / kayıp durumlarına verdikleri anlamlar farklılık göstermektedir. 2 – 6 Yaş dönemine kadar çocukların ölüme karşı bakışları yetişkinlerin yüklediği anlamlardan farklılık gösterir. İlkokul döneminde çocuklar ölüme yetişkinlerin yüklediği anlamlarla bakmaya başlarlar. İlkokul döneminden önce çocuklar herkesin bir gün öleceğini düşünmezler. Onlara bu durum onların, anlayabileceği bir dille anlatılması çok önemlidir.

Çocuklar sabahları kalkar kahvaltısını yapar sonra da anaokuluna gider, akşam olunca da eve dönerler. Bu döngü içinde ölen kişinin de neden dönmediği ile ilgili soruları olabilir. Çocuklara ölen kişinin, artık nefes alamayacağı, oyun oynayamayacağı, yemek yiyemeyeceği, işe-okula gidemeyeceği, rüya göremeyeceği, anlatılmalıdır. Çocukların ölümün sadece dışsal (kaza, vurulma, ölümü istemiş olmak…) olmadığı içsel (hastalıklar…) olduğu da söylenmeli.

Çocuklar Ölüm Karşısında Kendini Suçlar Mı?

Çocuklar ölen bir kişinin ölümünden/kaybından dolayı kendilerini suçlamaya meyillilerdir. Çocuklar ölen kişinin/kişilerin ölümünü kendileri istediği için öldüğüne ya da yaptığı yaramazlığın neden olduğuna inanabilirler. Çocuklara, birinin ölümünü istemenin ölüm nedeni olamayacağı anlatılmalıdır.

2-3 Yaş Döneminde ve Okulöncesi Çocukların Ölüme Karşı Bakışı Nasıldır?

2 Yaşındaki çocuklar için ölümün anlamı, daha önce etrafta olan kişi ya da kişilerin artık olmadığıdır. Ölen kişinin resmini gördüklerinde ”anne-baba-abla-dede…”  ya da ölen kişinin adını söylemesinden anlarız ki kişinin nerde olduğunu merak etmekte ve sormaktadır.

3 – 4 yaşındaki çocuklara ölen kişinin artık gelmeyeceği söylendiğinde ve çocuğun sorular sormasına izin verilirse çocukların duruma daha kolay alışmaları sağlanabilir. Anaokulu döneminde çocuklar, ölen kişinin hayat fonksiyonlarının durduğunu bilirler ve herkesin bir gün öleceğini anlayacak düzeydedirler.

Çocuğa Birinin Öldüğü Nasıl Söylenir?

Çocuklara Ölen Kişinin Öldüğü Anlatılmalı Mı?

Eğer ölen kişi önceleri ağır bir hastaysa ve bu durumundan dolayı her an ölecek biriyse ve evde yaşayan 3-4 yaşlarında ya da anaokuluna giden çocuklar varsa daha büyük çocuklar için de durum aynı, bireyin durumu çocuğa açıklanmalı, vedalar yaşanmalı. Aksi durumda çocuklar kendini ihanete uğramış hissedebilirler.

Çokça sorulan sorulardan biri de çocuğun cenaze töreninde bulunup bulunmamasıdır. Eğer cenazede aşırı tepki ortamı oluşmayacağı biliniyorsa çocuğun cenaze törenine şahit olması duruma biraz daha somut halde adapte olmasını sağlayacaktır. Soracağı sorular çocuğun yaş düzeyine uygun olacak şekilde anlatılmalıdır.

Bazı aileler bireyin hastalığını evde yaşayan çocuk/çocuklardan sakladıkları gibi ölüm/kayıptan sonra da çocuktan durumu saklarlar. Ölen kişi hakkında konuşulmaz, günlük yaşantı normal ediyor gibi davranılır. Çocuğun sorduğu sorulara ya cevap verilmez ya da kaçamak yanlış cevaplar verilir. Ev içinde bir kaygı havası hakimdir. Önemli bir noktadan bahsetmek isterim ki, çocuğa açıklama yapılmadığında bile çocuklar bazı şeylerin ters gittiğini hissederler, ölen kişinin evde olmadığının farkında oldukları gibi etraftan bu kişinin öldüğü ile ilgili konuşmalarda duymaları kaçınılmazdır. Bu olaylar karşısında kendilerini ihanete uğramış hissederler, benlik algıları zedelenir, bireylere olan güvenleri sarsılır. Yaşanan ölüm/kayıptan kendilerini suçlamaya başlarlar ve üzüntü gibi duygularını bastırmaya çalışırlar.

Çocukların Ölüm/Kayıplara Verdikleri Tepkiler

Çocukların ölüm/kayıplara karşı verdikleri tepkilerin aynı olmayacağı bilinmelidir. Kimi çocuğa ölüm/kayıp haberi verildiğinde anlamamış gibi sizden dışarı çıkıp oyun oynamak için izin isteyebilir, bir başka çocukta şoka girip tepki vermez, bazı çocuklarda bir köşede sessiz kalır ve bu durum günlerce sürebilir, kimi çocukta şiddetli ağlamalar gösterir. Çocukların tepkisizlikten, ağlama davranışından, haberi getiren kişiye saldırıp yalan söylüyorsun diyerek tepki veren çocuğa bakarak anlıyoruz ki çocukların, bu duruma alışmak için başvurdukları yollardır.

Çocukların etrafındaki kişiler, çocuğun duygularına müdahale etmemelidirler. Ağlamayan çocuğu ağlamaya zorlamamak, ağlayan çocuğun da susturulmaması gibi…

Çocukların Ölüm/Kayıp Karşısında Verdiği Diğer Tepkiler

Çocuklar kendi anne ve babalarının kaybından/ölümünden korku ve kaygı duyabilirler ve bu yüzden anne babayı evde bırakıp okula gitmeyi istemeyebilirler, geceleri ara ara uyanarak anne ve babalarına seslenerek orda olup olmadıklarını yoklayabilirler. Bana da bir şey olur mu korkusu gelişebilir.

Çocukların gösterdiği bir diğer durum da ölümle ilgili geliştirdikleri fantezilerdir. Günün hareketli ve renkli yaşantısı içinde oyunlar oynarken ölüm hakkında düşünceler çok görülmezken, akşamları, yalnız kaldıklarında uyku uyuyamama ya da korkulu rüyalar görülebilir.

Çocuklar ölen kişinin ölümünden dolayı öfke duyabilirler fakat bunu nasıl ifade edeceklerini bilmediklerinden dolayı etrafa karşı saldırganlık gösterebilirler. Çocuğun öfkesinin normal olduğu anlaşılmalı, öfke davranışına da yön verilmelidir.

Anaokulu ortamında gözlenen durumlardan biri çocuğun, arkadaş ilişkilerindeki gerilemelerdir. Çocuk kendini arkadaş ilişkilerinden soyutladığı gibi okula gitmeyi de reddedebilir. Aileler anaokulu ile iş birliği içinde olarak çocuğun süreci daha az hasarla atlatmasına yardımcı olmalıdır. Çocukların ölen kişinin ölümünden dolayı kendilerini suçladıklarına değinmiştik. Bir diğer durum da çocuğun ölen kişiye karşı duyduğu özlemdir.

Bu durumlarda çocuğu, ölen kişinin mezarına götürüp çocuğun mezara çiçek bırakması ve dua etmesi sağlanabilir hatta çocuğa isterse ölen kişiye içinden geçenleri ve özlediğini söyleyebileceğini de anlatmakta fayda var.  Çocuğa, ölen kişinin fotoğrafları gösterilebilir, geçmişte yaşanan güzel anılardan bahsedilebilir, arada yaşanan komik durumlar anlatılarak çocuk rahatlatılabilir. Çocuğun verdiği bir diğer tepki durumu ise çocukta gözlenen regresyondur. Çocuk alt ıslatmaya başlar, kendi başına uyumayı reddedebilir, kendisine yemek yedirilmesini ister, parmak emme gibi bazı gerileme davranışları gözlenebilir. Oyunlarında ölüm temalarına da rastlanabilir.

Çocuklara Nasıl Destek Olunmalı?

Çocuklar ölüm / kayıp karşısında hangi tepkileri verirlerse versinler çocukların ihtiyaç duydukları en temel şey ”güven ve düzen” ihtiyacıdır. Çocukların uyku saatleri ve yemek yeme düzenleri de dahil olmak üzere hayatlarındaki düzenin değişmeyeceğinin gösterilmesi gerekir. Diğer aile bireylerinin çocuğa, yanında olacaklarını söylemeli. Çocukların bu süreçte sorular sormasına izin verilmeli ve bu sorulara dürüst cevaplar vermek çocuğun duygularını düzene koymasına yardımcı olacaktır. Tabi bu cevapların çocukların anlayabileceği düzeyde olmasına dikkat edilmeli. Çocuğun evdeki ve okuldaki düzeni değiştirilmemeli. Okulun durumdan haberdar edilmesi gerekir.

Çocuğun vereceği tepkilere de hazırlıklı olunmalı ve bu sürecin çocuğun, durumu anlamlandırıp kabul etmesine kadar devam edeceği de unutulmamalıdır.

Psk. Özlem TURAN

NOT: Daha fazla bilgi için”TPK’nın çıkardığı Çocuklarda Yas Anne Baba El Kitabı”na bakınız.

Comments are closed