anaokulu-kucukcemece-kres-tatli-cocuklar-logo

Günümüz annelerin en önde gelen sorunlarından biri de çocuklarının, yemek yememesi, yemeği ağzında tutması ya da tek tip yiyecek seçimleri. 6. Aydan sonra ek gıdaya geçme ile birlikte yaklaşık 3 yaşına kadar çocukların bazılarında bu yemek reddini gözlemlemekteyiz.

1 yaşından ve 3 yaşına kadar olan süreç çocuğun ”özerkleşme” dediğimiz çocuğun, kendi seçimlerini kabul ettirmeye çalıştığı, dünyayı tanımak için girişimlerde bulunduğu dönemi kapsar. Çocuklardaki yeme sorunları da bu dönemde daha çok görülür. Bunun nedenlerinden biri de “ben istediğim için yemek yerim, sen ye diye baskı yaptıkça değil.”  Anneler dıştan gelen birçok baskı nedeni ile kendini yetersiz hisseder ve o da çocuğuna zorla yemek yedirmeye çalışır ve bu döngü anne-çocuk ilişkisini zedelemeye başlar.

Çocuğun yemek yememe nedenleri nelerdir?

1-Psikolojik Nedenleri;

Çocuklarda iştahsızlık genellikle psikolojik nedenlerle ortaya çıkar. Çünkü beslenme, çocuğun ebeveynlerine isteğini en iyi anlatabildiği araçlardan biridir. Çocuk tarafından yiyeceğin reddedilmesi, anne-babaya karşı kullanılan güçlü bir silahtır. Aile ve çocuk arasında yaşanan olumsuz yeme davranışının devam etmesi, duygu durum bozukluğuna kadar varan sorunlara neden olur. Yemek saatlerinde adeta kâbuslar yaşanır, çocuk ve aile deyim yerindeyse savaşır. Bu savaşların kazananı yoktur.

2-Hastalıklar;

Kansızlık (anemi), bağırsak parazitleri, enfeksiyon hastalıkları, hipertiroidi, diyabet, besin zehirlenmesi gibi hastalıklar henüz tanısı konmadan önce iştahsızlık şeklinde belirti gösterebilir. Çocuğunuzda ani başlayan iştah ve kilo kayıpları için doktora başvurmanız gerekir.

3-Özel Durumlar;

Bebeklik dönemindeki diş çıkarma dönemi, ev değişikliği, yeni doğan kardeş, aileden birinin kaybı, hava değişimi, evden uzaklaşma, okula başlama, annenin işe başlaması, babanın işi nedeniyle evden gitmesi, boşanmalar gibi nedenler çocuklarda, geçici olarak iştah kayıplarına neden olur. Çocuk yeni durumlara alışkanlık gösterdikçe yemek yemedeki azalmalar düzelir.

TABAĞINDAKİ YEMEĞİN HEPSİ BİTECEK! YOKSA BU SOFRADAN KALKAMAZSIN!

Hemen her anne bu cümleyi kurmuştur. Peki şunu düşündünüz mü, çocuğun tabağındaki yemek miktarı çocuk için uygun mu? Yetişkinlerde midenin kapasitesi 1500 ml iken çocuklarınki bundan kat kat daha azdır.  Yeni doğan bir bebeğin mide kapasitesi 30 ml’dir ve bu oran ergenliğe doğru ancak 1000 ml civarına ulaşır. Çocuğunuzun bir öğünde yemesini istediğiniz yiyecekleri, bir poşete koyup baktığınızda bunların çocuğunuzun yemesi gereken miktardan ne kadar da fazla olduğunu görmeniz mümkün. Çocuklarınızın tabağına yiyebilecekleri kadar yiyecekler koyun, sizin yemesini istediğiniz kadarını değil.

ÇOCUĞUNUZ ARTIK BEBEK DEĞİL!

Bebekken ona istediğinizi giydiriyordunuz, ek gıdasını hazırlarken bunu yer misin diye sormanıza da gerek yoktu. Şimdi karşınızda kendi kararlarını vermek isteyen, kendi isteklerinin ve sevmediklerinin farkında olan ve buna göre yaşamak isteyen bir çocuğunuz var. Elinizde tabak ve kaşıklarla çocuğunuzun peşinden koşmayı bırakın. Fiziksel bir ihtiyacı ertelemek çocuğunuza da iyi gelmeyecektir ona güvenin ve midesine saygı duyun; çocuğunuz ”acıktığında” yemek yiyecektir.

“ZATEN BİR ŞEY YEMEDİ” DİYEREK VERDİĞİNİZ ARA ÖĞÜNLERİ BİR SÜRE KALDIRIN

Abur cubur ve hazır meyve sularının tüketimi kan şekerinde ani değişiklikler yaparak öğün öncesinde iştahı kapatır. Zaten küçük olan mide hacmi, bu ara öğünlerle de dolunca çocuğunuzun, ana öğün vaktinde yemek yememesi de gayet normal olur. Çocuklarınıza, zaten yemek yemedi, aç kalmasın mantığı ile yiyecek bir şeyler vermeyin.

YEMEK YEME ALIŞKANLIĞINIZ, SİZDEN ÇOCUKLARINIZA GEÇER

Şunlardan birine benzer bir cümle mutlaka kurmuşsunuzdur; ”babası gibi sebze yemiyor, amcası da et yemezdi bunun, ben de pek tatlı sevmem…” Bunlar çocuklara genler yoluyla geçmez. Çocuklar söylediğimize değil, ne yaptığımıza bakarlar. Biz sebze yemeyip, çocuklarımızdan sebze yemeklerini yemelerini talep edemeyiz.

ÇOCUĞUNUZU SOFRANIZA DAHİL EDİN

Çocukların, sosyal iletişimlerinin artması ve sofra adabını öğrenmesi için aile ile aynı sofraya oturması gerekir. Çocuğunuz, ailenin bir arada olduğu sofrada oturmalı.

SEVDİĞİ YEMEKLERE, TERCİH ETMEDİKLERİNİ KATARAK SUNUM YAPIN

Çocuğunuz sebze yemekten kaçınıyorsa, sevdiği yemeklere, örneğin çorbalara veya köftelerine rendelediğiniz sebzeleri ekleyebilirsiniz. Salatalık, havuç gibi sebzeleri de çocuğa çiğ olarak çubuk şeklinde verebilirsiniz. Çocukların tabaklarını yiyecekleri ile de süslemek çocuğunuzun hoşuna gidecektir. Çocuklarınıza, sebze ve yemediği yiyecekleri yiyerek siz de örnek olmayı unutmayın.

ET SEVMİYORSA YUMURTA YEDİRİN

Et sevmeyen bir çocuğa ev lahmacunu yedirebileceğiniz gibi, kıymayı dolmalara katarak da yedirebilirsiniz. Çocuk et yemeğini reddediyorsa ona balık ve tavuk yedirebilirsiniz. Severek yiyeceği eş değer vitamin taşıyan yiyecekleri seçebilirsiniz. Çocuğunuz ısrarla etten kaçınıyorsa yumurta sarısı, yoğurt, süt veya peynir de protein yerine geçecektir.

YEMEKLERDE ÖDÜL ve CEZA KULLANMAYIN

Yemek yemek istemeyen çocuğunuza ısrar etmeyin. Ancak yemeği istekle, özellikle de ”kendisi yemişse” haftalık öğün tablosu yapıp, o öğün için bir gülen yüz etiketi yapıştırmasını sağlamanız onu motive edecektir.

ALTERNATİFLER SUNMAYIN

Çocuğunuz yemeğini bitirmemeyi tercih etmiş olabilir. Bu durumda ısrar etmeyin, ancak ara öğünde de bir şey vermeyin. O zaman çocuğunuz bir sonraki öğünü beklemesi gerektiğini öğrenecektir. Ancak aklınızda bulunsun, bu düzenin oturması vakit alabilir.

Psikolog Özlem Akyüz Turan